İki pterozor fosili gün yüzüne çıkarıldı

İskeletinin bir kısmı bulunan ikinci hayvanın da kanat açıklığı 2,5 metreye ulaşan ‘pterodaktil’ olduğu tespit edildi. Çin’de 120 milyon yıllık uçan dinozor fosilleri bulundu. İki fosilin, daha önce Avrupa’da fosilleri bulunan ‘pterodaktil’ grubuna ait olduğu belirlendi. Jehol Biota olarak da bilinen bölgede 130 milyon yıl önce aktif olan volkan sayesinde oradan şu an çok iyi halde korunmuş fosiller elde ediliyor. Çoğu bilim insanı orayı yaşayan birçok canlının evrimsel beşiği olarak  görüyor.

Feilongus youngi 

Nature dergisinin son sayısındaki makaleye göre, Brezilyalı ve Çinli araştırmacıların, Çin’in kuzeyindeki Mançurya bölgesinde ortaya çıkardığı ilk fosil, kanat açıklığı 2,4 metreyi bulan bir uçan dinozor. Araştırmacılar, başının üzerinde iki kemik çıkıntısı bulunan, üst çenesi alt çenesinden yüzde 10 uzun olan hayvanın bilimsel adının ‘Feilongus youngi’ olduğunu belirttiler. Bulunan kafatasıyla alt çene kemiğinin incelenmesi sonucu, fosilin Fransa’da daha önce bulunan ‘gallodaktil’le büyük benzerlik taşıdığı belirlendi.

İskeletinin bir kısmı bulunan ikinci hayvanın da kanat açıklığı 2,5 metreye ulaşan ‘pterodaktil’ olduğu tespit edildi. Uzmanlar, bilimsel adıyla ‘Nurhachius ignaciobritoi’nin, daha önce İngiltere’de bulunan ‘İstiodaktilus latidens’le akraba olduğunu vurguladı.

Nurhachius ignaciobritoi

Nature dergisi yazarları : “Beklenmedik bir şekilde bulunan bu farklı  gruplar genel olarak bakıldığında pterozorların karmaşık bir evrimsel  tarihe sahip olduğunu gösteriyor ve bunlar deşifre edilmeyi bekleyen niceleri içinde sadece bir başlangıç.” dedi.

Çin’de en küçük pterodaktil bulundu

Çinli bilimadamları kanat uzunluğu 26 santimetreyi bulan en küçük uçan dinozorun fosillerine ulaştı.

Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, ‘Nemicolopterus Crypticus’ (Uçan orman sakini) adı verilen minik dinozorun 120 milyon yıl yaşındaki fosilleri Çin’in Liaoning bölgesinde bulundu. Bu küçük pterozor dişsiz ve modern kuşlar gibi bükük ayak kemiklerine sahip.
Çinli paleontolojist Xiaolin Wang ve Brezilya’daki bir üniversiteden meslektaşı Alexander Kellner tarafından bulunan dinozorun 30-50 gram ağırlığında olduğu belirtildi. Fosillerin ait olduğu dinozorun, kanat uzunlukları 10 metreyi bulan uçan dev avcılar Pterozor’ların en küçük akrabası olduğu aktarıldı.
Pterosaur cinsi hayvanlar, yapı olarak dinozorlara benzemeseler de bu büyük akrabalarıyla Triassic, Jurassic ve Cretacous dönemlerinde birlikte yaşadılar. Bu üç uzun dönem 220 milyon yıl ile 65 milyon yıl öncesini kapsıyor. Pterozorlar 65 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yok olmadan önce çok farklı şekle ve boyuta evrildi. Belki de bu yeni bulunan fosil kendinden sonra gelen daha büyük pterozorların evrimini aydınlatmamız için ipucu sağlayabilir.


Dişlerinin olması çok şaşırttı, neden mi?..

Bilim insanları Teksas’da bulunan 95 milyon yıllık bir çene fosilini tanımladı. Bu fosil yeni bir cins uçan sürüngene ait, bilim insanları türe Aetodactylus halli ismini verdi.

Aetodactylus halli bir pterozor, bu uçan sürüngen grubundan yaygın olarak pterodaktil olarak da bahsedilir.

Aetodactylus halli’yi tanımlayıp ona ismini veren paleontolog  Timothy S. Myers’a göre bu nadir uçan sürüngen bir pterozor ailesi olan Ornithocheiridae’nin en genç üyelerinden biri.

Myers, bu yeni tanımlanan sürüngenin Kuzey Amerika’da şimdiye dek rapor edilen ikinci ornithocheirid olduğunu belirtiyor.

54 dişinin çoğu kayıp olan bu Teksas buluntusunun çenesinin tamamına yakını korunmuş. Myers: ” Bu kesinlikle daha önce Brezilya, İngiltere ve Çin’de bulunmuş ornithocheirid numunelerinden daha genç” diye ekliyor.

Bilinen diğer Kuzey Amerika ornithocheiridlerinden beş milyon yıl daha genç bir fosil.

Myers,  Lance Hall’u onurlandırmak için pterozora Aetodactylus halli  ismini verdi. Hall, hobi için fosil avcılığı yapıyor ve Dallas Paleontoloji Kurumu’nun bir üyesi.

Hall numuneyi 2006 yılında Kuzey Teksas’da bulmuştu.Yol çalışması için kazılan bir tepe yamacının içerisinde yumuşak bir tabakada bulundu.

Myers: “Aetodactylus halli’nin çenesi Eagle Ford Grubu diye bilinen coğrafi bir üniteden çıkarıldı.Bu bölge sığ bir denizde birikmiş tabakalardan oluşuyor.”

Hall: “Kazı bölgesini inceliyordum erozyona uğramış bu küçük yerde ilk gördüğümde onun bir deniz kabuğu olduğunu sandım.” o anı böyle anlatıyor.

Myers: “34.8 cm’lik Aetodactylus çenesi normalde 54 sivri, kıvrık diş içeriyor ancak yuvalarda sadece iki diş kalmış.” diyor.

Alt çene dişleri düz bir şekilde yayılıp çenenin sonuna kadar gidiyor, neredeyse çenenin 4/3’ünü kaplıyorlar.Üst dişler ve alt dişler çene kapanınca birleşiyor. Myers, sürüngenin zamanında bölgeyi kaplamış denizdeki balıklarla beslenmek için ideal dişlere sahip olduğunu düşünüyor. Bu sürüngenin dişlerinin olması çok şaşırtıcı çünkü yaşadığı dönemde Coloborhynchus hariç daha çok dişsiz pterozorlar hüküm sürmekteydi.

Myers: “Bununla birlikte Aetodactylus halli’nin diğer tüm ornithocheiridslerden farkı var örneğin çeneleri ince ve hassas her iki çene maksimum 1 cm’yi bulan bir kalınlığa sahip.” diyor.

Myers, sürüngenin 3 metrelik bir kanat açıklığına sahip olduğunu tahmin ediyor. “Bu nedenle Aetodactylus halli’nin orta boyutlu bir pterozor olduğunu çıkarabiliriz” diyor.

Teksas’da böyle bir ornithocheirid türünün keşfi Kretase döneminde Kuzey Amerika’da yaşamış pterezor çeşitliliğini farketmemize yol açtı. Aetodactylus ayrıca edentulous yani dişsiz türlerin baskın olduğu Kretase dönemi sonlarındaki pterozor faunasına geçişteki son ornithocheiridsleri temsil ediyor.

Çalışma Journal of Vertebrate Paleontology dergisinin son sayısında yayımlandı.

Fosil avcıları için önemli bir an

Çin’de, yumurtasıyla birlikte oldukça iyi korunmuş bir pterozor fosili günışığına çıkarıldı. Yumurta sayesinde dişi olduğu tespit edilebilen bireyin, bu fosil canlıların cinsiyetlerini anlamaya yönelik olarak ilk defa önemli ipuçları sağladığı açıklandı.

Leicester Üniversitesi’nden paleobiyolog David Unwin’in arasında yer aldığı araştırma ekibi buluntuya dayanarak, baş üzerinde yer alan uzun çıkıntıya sadece erkek pterozorların sahip oldukları gibi cinsiyet ayrımına ilişkin çeşitli saptamalarda bulundular. Unwin, oldukça nadir görülmesi nedeniyle birkaç yıl önce kendisine bu tip bir ilişkiden bahsedilmiş olsaydı muhtemelen kahkahalarla güleceğini söylüyor. Bunun yanında fosilin yumurtlamayı kolaylaştırmak üzere geniş bir leğen kemiği açıklığına sahip olduğu görülmüş. Diğer fosiller üzerindeki incelemelerle birleştirildiğinde, erkeklerin büyük bir baş çıkıntısı ile dar leğen kemiği açıklığına sahip oldukları, dişilerdeyse geniş bir leğen kemiği açıklığı bulunmasının yanında başlarında herhangi bir çıkıntının yer almadığı belirlenmiş.

Yumurtasıyla birlikte Çin’in ünlü fosil bölgesi Liaoning’te Junchang Lü ve arkadaşlarınca bulunan Darwinopterus cinsi fosilin yaşı 160 milyon olarak belirlenmiş. Yumurtanın kabuk yapısı üzerinde yapılan incelemeler son derece iyi bir gelişim gösterdiğini ve annenin muhtemelen yumurtlama zamanına oldukça yakın öldüğünü ortaya koymuş. Sol kolundaki kırık nedeniyle bilimciler, fırtına ya da volkanik patlama gibi bir etken nedeniyle hayvanın bir göle düşerek ölmüş ve dibe batarak korunmuş olabileceğini düşünüyorlar.

Bazen pterodaktil olarak da adlandırılan pterozorlar, 220 milyon yıldan 65 milyon yıl öncesine uzanan Mesozoyik Dönem’de gökyüzünün baskın avcılarıydı ve genel bir yanlış kanının aksine aslında dinozor değillerdi.

Uçan sürüngen “Darwinopterus”

Çinli ve Britanyalı paleontologlar, 160 milyon yıl önce yaşamış yeni bir tür uçan sürüngenin fosillerini keşfetti.

Yeni türe, 200 yıl önce doğan ve “Türlerin Kökeni” adlı baş eserini 150 yıl önce yayımlayan ünlü doğa bilimci Charles Darwin‘in isminden esinlenilerek, “Darwinopterus” adı verildi.

Uzmanlar, yeni türün, tartışmalı bir evrim tipi olan “modüler evrim” konusunda ilk açık kanıtları sunduğunu belirterek, Çin‘in kuzeydoğusunda bulunan 20 yeni fosilin, uçan sürüngen pterozorların ilkel ve daha gelişmiş olanlarıyla benzerlikler taşıdıklarını söyledi.

Bilim adamları, şimdiye dek bu yaratıklardan iki belirgin grubu biliyorlardı.

Uzun kuyruklu ilkel pterozorlar ve daha gelişmiş olan kısa kuyruklular arasında fosil kayıtlarında büyük bir boşluk bulunuyordu. Yeni bulunan fosillerin bu evrim zincirinin kayıp halkası olabileceğini belirten araştırmacılar, kafası ve boynuyla gelişmiş pterozorlar gibi olan ve şahini andıran Darwinopterus’un iskeletinin geriye kalan kısmının daha çok ilkel olanlarına benzediğini kaydetti.


Paleontologlar, bu yaratığın, doğal seleksiyonun, bir özelliği değil tümden bütün özellikleri çabucak değiştirdiği modüler evrim denilen evrim tipine kanıt olabileceğini belirterek, bu türün uzun çenesi ve keskin dişlerinin bulunduğu gagasıyla, diğer türleri yakalayıp öldürmekte usta olduğunun tahmin edildiğini söyledi.

Araştırmalarını, Proceedings of the Royal Society B. dergisinde yayımlayan bilim adamları, 160 milyon yaşındaki fosillerin, ilk kuş Archaeoptery’nin ortaya çıkışından 10 milyon yıl öncesine tarihlendiğini belirtti. Pterodaktil de denilen pterozorlar, 65 ila 220 milyon yıl önce yaşayan uçan sürüngenlerdi.